Eşlik Müzisyenliği

photodune-5072140-band-sSelamlar arkadaşlar. Günümüzde enstrumanistlik stüdyo-kayıt müzisyenliği, grup müzisyenliği, sokak müzisyenliği ya da eşlik müzisyenliği gibi çeşitli başlıklarda incelenebilir. Bu yazıda sizlere iyi bir eşlik müzisyeninin özelliklerinden ve sahip olduğu donanımlardan bahsetmek istiyorum.

Müzik piyasasında bir grup ya da şarkıcıya bağlı olmadan çalışan birçok iyi müzisyen görebilirsiniz. Eğer siz de bu müzisyenler gibi bağımsız olarak hayatınıza devam etmek istiyorsanız işte size oldukça yardımcı olacak bazı tüyolar:

Bağımsız bir müzisyen olmak demek değişik stillerde çalan birçok müzisyenle birlikte çalma becerisini gösterebilmek demektir. Muhtemelen bu özelliğe sahip müzisyenlerin hemen hemen hepsinin yüzlerce hatta binlerce saatlik sahne tecrübeleri vardır. İşin başında çalabildiğiniz kadar fazla gig çalın, uzun provalardan kaçınmayın. Mümkün olduğunca değişik stillere sahip müzisyenlerle çalmaya gayret edin. Mesela Balkan müziği çalan bir orkestrada geçireceğiniz birkaç ay sonunda kendinizi odd time signatures (tek zamanlı zamanlar) konusunda oldukça aşama kaydetmiş olarak bulabilirsiniz.

Repertuvarınız yani bildiğiniz şarkılar eşlik müzisyenliğinin en büyük halkalarından birtanesidir. Ne kadar fazla grup ya da müzisyenle çalarsanız repertuvarınız o kadar genişler. Bu da hem sizi yeni çalmaya başladığınız bir ortama alışma aşamasında rahatlatır hem de değerli vaktinizi yeni şarkılar öğrenmeye harcamak yerine diğer müzisyenlerle aranızdaki  uyumu arttırmak için kullanmanıza olanak tanır.

Bir diğer konu ise ekipmanlarınız. Çalmak istediğiniz bütün bu müzik tarzlarına uygun ekipmana sahip olmanız işin önemli bir kısmını teşkil eder. Örneğin bir R&B ya da Funk grubunda çalacaksanız ama elektrik gitarınız yoksa bu sizin için büyük bir problem olabilir. Ya da bir Jazz Quartet’inde yer alıyorsanız 18” bas davulunuz ve caz müziğine uygun zilleriniz olması gerekebilir. Bir R&B-Pop grubu için elektronik ekipmanlarla haşır neşir bir davulcuysanız ve bazı sample sesleri çalabileceğiniz bir trigger setiniz varsa birçok davulcunun önüne geçebilirsiniz.

Gelelim işin müzikal kısmına. Teknik altyapınız ne kadar kuvvetli ve estetik algınız ne kadar yüksekse çalabileceğiniz gig ve müzisyen yelpazesi de bir o kadar geniş olacaktır. Çaldığınız değişik stiller, zaman duygunuz, değişik ve iyi müzikler dinlemeniz ve tabi ki müziğe bakışınız bu konuda oldukça önem teşkil etmektedir. Her zaman düzenli etüd yapmak ve tekniğinizi canlı tutmak sizin giglere her daim hazır olmanızı sağlar. Öğlen saatlerinde alacağınız bir telefon çağrısı o akşam gig’i olan fakat bir sağlık problemi ya da kişisel bir sorun sebebiyle o gig’i yapamayacak olan arkadaşınızdan geliyor olabilir. Eğer kendinizi o iş için hazır hissetmiyorsanız kesinlikle kabul etmeyin ve etüd programınızı yeniden gözden geçirin. Zira kötü tecrübelerin diğer müzisyenler tarafından unutulması uzun zaman alabilir.

Session müzisyenliği yüksek algı ve reflex gerektirir. Çaldığınız repertuvarı bir an önce ezberlemeye çalışın. Sahnede önünüze çarşaf gibi serilmiş notalara gömülmek yerine birlikte çaldığınız insanlarla göz temasını kaybetmemek her zaman sizin için bir avantajdır. Sahnede çalarken tempoyu biraz yürütmek isteyen şarkıcıyı (ki genellikle yürütmek isterler!) elini arkasına götürüp size işaret etmeden önce farkedebilirsiniz. Bunun için çaldığınız müziği aynı zamanda dinleyebiliyor olmanız ve birlikte çalıştığınız müzisyenleri iyi analiz etmeniz yeterli olacaktır. Bir diğer senaryoda ise yanlışlıkla kablosu çıkan mikrofonunu takmaya uğraşan şarkıcınızı o sırada notalar diyarında olduğunuz için farkedemeyip Intro’yu tekrar etmek yerine pat diye şarkının Verse’üne dalıp da şarkıyı söyleyen kimseyi bulamayabilirsiniz. Şaşırmayın.

İnsanlar her zaman uyumlu kişilerle çalışmayı tercih ederler. Teknik donanımı ne kadar fazla veya o iş için ne kadar yeterli olursa olsun kimse uyumsuz veya aksi birisiyle aynı sahneyi paylaşmak istemez. Keza olay sadece sahneyle sınırlı değildir. Birlikte çaldığınız insanlarla beraber yolculuk ediyor hatta aynı otel odasını paylaşıyor olabilirsiniz. Bu bağlamda müzikal uyumun yanı sıra kişisel olarak da olumlu ve uzlaşmacı birisi olmak her zaman işinizi kolaylaştıracaktır.

Belli bir iş disiplini ve prensip sahibi olmak her zaman beraberinde size büyük avantaj getirir. Provalara saatinden biraz önce gidip set-up’ınızı hazırlamak, sahne saatinden bir iki saat önce kuliste olmak ya da provaya gitmeden önce provada çalınacak şarkılara hazırlanmak sizi daha profesyonel ve güvenilir kılacak, birlikte çalıştığınız arkadaşlarınızın işinizi ne kadar önemsediğinizi görmesini sağlayacaktır.

İnsanın dış görünüşü tabii ki her zaman kişiliğini yansıtmayabilir ama unutmayın ki sahne üzerindesiniz ve bütün izleyicinin gözü sizde olacak. O yüzden her zaman imajınıza özen gösterin, cool görünmeye çalışın. Hem böylelikle de çalacağınız mekana gittiğinizde kapıdaki güvenlik görevlisinin “Damsız almıyoruz arkadaşım!” deme ihtimalini azaltmış olacaksınız (yok etmiş olacaksınız diyemiyorum keza bu ihtimal az da olsa her zaman mevcut olacaktır!!!).

Bütün bu etkenler emin olun ki sizin daha iyi şartlarda çalışmanız konusunda büyük önem taşımaktadırlar. Hepinize kolay gelsin.

Bu yazı Müzisyen Rehberi kategorisine tarihinde tarafından gönderildi.

Berke Özgümüş hakkında

1996’dan beri İstanbul'daki çesitli gruplarla pek çok farklı projede çalıştı. Bora USLUSOY’un “Umutsuz Aşk”, Mehmet GÜRELİ’nin “Odamda Yolculuk” ve “İplerin Kopuşu”, Üst Kattakiler’in “Üç Deniz Ötesi”, Bulutsuzluk Özlemi "20. Yıl Konseri DVD", REDD’in “Plastik Çiçekler ve Böcek”, "21", "Prensesin Uykusu (Soundtrack)" ve “Hayat Kaçık Bir Uykudur” adlı albümlerinde çaldı. 2000 yılında Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü'ne birincilikle burslu olarak girdi ve mezun oldu. Birlikte çalıştığı diğer grup ve müzisyenlerden bazıları; İmer DEMİRER, Nezih YEŞİLNİL, Önder FOCAN, Tahsin ÜNÜVAR, Yahya DAİ, Elvan ARACI, Baki DUYARLAR, Erdal AKYOL, Nilüfer VERDİ, Raci PİŞMİŞOĞLU, Şenova ÜLKER, Kamil ERDEM, Donovan MIXON, Kent METE, Yavuz ÇETİN, Demirhan BAYLAN, Demir DEMİRKAN, Kerim ÇAPLI, Keisa BROWN ve Bulutsuzluk Özlemi...2000-2002 yılları arasında Darüşşafaka Lisesi’nin grup koçluğunu yapan ve 1998 yılından bu yana özel davul dersleri veren ÖZGÜMÜŞ, MODERN MÜZİK AKADEMİSİ kadrosunda 2006-2009 yılları arasında Sertifika Programı'nda davul eğitmeni ve müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Bu süre zarfında davul derslerinin yanı sıra ayrıca Ensamble ve Repertuvar dersleri de verdi ve grup koçluğu yaptı. Müzik hayatını Redd grubunda davul çalarak sürdüren Berke, Handmade Ezel davulları ve AMEDIA zilleri çalmaktadır.