Stüdyoda İyi Bir Akustik İçin Pratik Çözümler

Çoğumuz ses kartlarına, preamplilere, analog-dijital dönüştürücülere, monitör sistemlerine muazzam paralar harcıyoruz ancak dinleme odamızın akustik düzenlemesine yeterli özeni gösteriyor muyuz? O konuda biraz şüpheliyim. Dünyanın en iyi ve en pahalı cihazlarıyla çalışıyor olsanız dahi ses ve akustikle ilgili bazı temel prensipleri göz ardı ediyorsanız elinizdekilerden beklenen faydayı sağlayamayacağınız kesindir. Bu haftaki yazımda bazı basit ama getirisi oldukça fazla olacak tavsiyeler vereceğim. Küçük detaylara dikkat ederek bile akustik ve duyum kalitesi konusunda büyük iyileştirmeler elde edebilirsiniz.

Arka duvardan gelen yansımaları en aza indirgemek için, sesin odada uzun eksende yol alabilmesini sağlayın.
Çoğumuz dikdörtgen odalarda çalışıyoruz. Oda yerleşiminizi yüzünüzün ve sırtınızın odanın kısa kenarına bakacağı şekilde yapın. Dinleme pozisyonundayken sağ ve sol tarafanızdaki duvarlar odanın uzun olan duvarları olsun. Bu sayede hoparlörden çıkan sesin oda içerisinde mümkün olan en uzun mesafeyi katetmesini sağlamış olacak, diğer seçeneğe kıyasla arka duvardan daha az yansımaya maruz kalacaksınız. Arka duvara koyabileceğiniz bir kitaplık, üzerindeki kitapların ve diğer nesnelerin farklı boyutlarda olmasından dolayı girintili-çıkıntılı bir yüzey oluşturacağından mükemmel bir ‘dağıtıcı’ işlevi görecek, yansımaların azalmasını ve farklı yönlere dağılmasını sağlayacaktır.

Odada simetriyi sağlayın.
Dinleme pozisyonu ve hoparlörler arasında tam bir eşkenar üçgen oluşacak şekilde yerleşim yapın. Bu da bir önceki madde gibi, iyi bir dinleme odasının olmazsa olmazlarından biri.  Bu sayede ‘stereo imajınız’ düzelecek, faz kaymalarını önlemiş olacaksınız.  Odada yer alan diğer stereoimageeşyaları mümkün mertebe, aynı eksende simetrik bir şekilde yerleştirmeye çalışın.
Hoparlörleri masanın üzerine koymak yerine standlara yerleştirin ve yüksekliği, tweeter’lar kulağınız hizasına gelecek şekilde ayarlayın. Hoparlörlerin yan duvarlara olan mesafeleri aynı olsun ve arka duvardan en az 20-30 cm uzaklaştırın. Monitörleri arka duvara veya köşelere yaklaştırmak (daha da kötüsü dayamak) alt frekanslarda artışa yol açar ve baslarla çalışırken büyük yanılgılara sebep olur. Subwoofer’ınız var ise, onun yerleşimi diğer hoparlörler kadar kritik değil. Bas frekanslar omnidirectional (tüm yönlere dağılan) özelliğe sahip olduğu için subwoofer’ın yerleşimi stereo imajı bozmuyor. İnsan kulağının en düşük frekanslardaki seslerin hangi yönden geldiğini ayırt edebilme yeteneği yoktur ya da azdır, deniyor. Uydulara kıyasla ideal subwoofer ses seviyesinin ayarlanmasındaki zorluk ve crossover noktasında sebep olabileceği problemler yüzünden subwoofer’lardan ben şahsen kaçınmaya çalışıyorum.

Yansımaları engelleyin.
Oda içerisinde hoparlörlerin ve dinleme noktasının yerleşimini uygun bir şekilde yaptıktan sonra hopalörlerden çıkan sesin duvarlara çarparak tekrar kulağınıza ulaşan yansımalarını kesmek için yansıma noktalarına emici paneller yerleştirin.
Taşyünü/camyünü gibi materyalleri çerçevelerin içine yerleştirip kumaşla kaplayarak kendi üretebileceğiniz panelleri kullanabilir ya da bu alanda hazır ürünleri tercih edebilirsiniz.  Ülkemizde Primacoustic, Auralex, Vicoustic gibi markaların ürünleri satılıyor.  Bu markalar tek tek satın alabileceğiniz paneller ya da bas tuzakları sundukları gibi komple oda setleri de üretiyorlar.  Hatta Auralex odanızın ücretsiz analizini yapıp size özel çözümler üretiyor.

Bir Proje Stüdyosu
Akustik düzenlemesi tarafımdan yapılmış bir kontrol odası hakkında detaylar vermek istiyorum. Bu odada genellikle miksaj, editing ve DI kayıtlar yapılıyor. 2,80m x 5,30m boyutlarındaki odanın eğimli olan tavanı en alçak noktasında 2,15m; en yüksek noktasında projectstudioise 3,25m yüksekliğe ulaşıyor. Özel üretilen geçirgen kumaş kaplı yutucu panellerde, 50m³/kg yoğunluklu taş yünü kullanıldı.  Dinleme noktasının arka köşelerine birer adet 60cm x 60cm x 60cm x 215cm boyutlarında bas tuzağı, ekranın arkasında kalan duvara ise bir adet 60cm x 120cm x 10cm geniş bant yutucu panel yerleştirildi. Tavanda dinleme noktasının hemen üzerindeki bölgeye ise ‘bulut’ adı verilen geniş bant yutuculardan iki adet konuldu.  Yan duvarların yansıma noktalarında kullanılan aynı paneller arka üst köşelere köşeleri kırması için çapraz olarak yerleştirildi. Çıplak kalan yüzeyi azaltmak için tavan ve yan duvarların üst kısımlarında 60cm x 120cm x 5cm boyutlarında emici paneller yerleştirildi.  Tüm bu çalışmalar sayesinde stüdyosudaki duyum makul seviyelere getirildi.

Bora USLUSOY

Bu yazı En Yeniler, Müzik Prodüksiyonu kategorisine tarihinde tarafından gönderildi.

Bora Uslusoy hakkında

Bora Uslusoy; Musicians’ Institute London, Guitar Institute of Technology (GIT) mezunudur. Berklee College of Music’in çevrim içi uzantısı olan berklee.edu’da Studio Production Specialist programını tamamlamıştır. Steinberg sertifikalı Cubase ve Avid sertifikalı Pro Tools eğitmenidir. Solo Gitar Metodu, Solo Gitar Metodu II: İleri Teknikler, Yeni Başlayanlar için Gitar Metodu, Diziler ve Arpejler, Bas Gitar Metodu adlı kitapların yazarıdır. Yayınladığı kitaplar bugüne kadar toplam 19 baskı yapmış ve yaklaşık 35.000 adet satılmıştır. Bazı kaynaklara göre şimdiye kadar 3.000 civarında müzik öğrencisiyle çalıştığı ve 20.000 saat ders verdiği tahmin edilmekte olan Bora Uslusoy halen bU MÜZİK ATÖLYESİ‘inde özel gitar derslerinin yanı sıra, armoni-teori, müzik prodüksiyonu (Cubase, Pro Tools, kayıt, edit, mix) eğitimi de vermektedir. Çeşitli müzisyen ve grupların albümlerinde prodüktörlük, pek çok stüdyo kayıdında kayıt ve miks mühendisi olarak çalışmıştır. 2004 yılında ‘Umutsuz Aşk’ adlı solo albümü çıkarmıştır.