Ses kartınız ne kadar iyi olsa da, çok ciddi paraları analog-dijital dönüştürücülere harcamış olsanız da, en kaliteli mikrofonlarla kayıt alıp, en son çıkan monitör hoparlörle çalışıyorsanız da odanızdaki duyum yeterli değilse elinizdeki bunca ekipmandan yeterli verimi alamazsınız. Odanın büyüklüğü, şekli, boyutları, yüzeylerin niteliği ve ekipmanların yerleşimi çok önemli.
Akustik düzenlemenin ses izolasyonundan farklı olduğunu unutmayın. Ses izolasyonu, sesi odaya hapsederek, içerden dışarı ve dışardan içeri ses girmesini engellemeyi amaçlar. Akustik düzenleme ise sağlıklı bir duyum elde etmek amacıyla yapılan işlemlerdir.
Öncelikle odadaki yabancıların ‘fluter echo’ diye tabir ettikleri yankıyı yok etmek gerekmektedir. Piyasada ucuz fiyata bulunabilen süngerler bu amaca hizmet etse de sadece tiz frekansları kesip orta ve alt frekanslarda hiç bir fayda sağlayamayacağı için esasen odayı sağırlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bu yüzden piramit şeklinde imal edilmiş basit süngerleri kullanmak yarardan çok zarar getirecektir. Bu amaçla özel olarak tasarlanmış emilim gücü sabine cinsinden bilimsel olarak hesaplanabilen geniş bant yutucu/emici (absorbtion) paneller kullanmalısınız. Kimleri bu tür malzemeleri taş yünü, cam yünü kullanarak kendileri imal ederken piyasada tekli ya da paket olarak kullanabileceğiniz paketler hatta oda kitleri bulunmaktadır.
Comb Filtering
Öncelikle ‘comb filtering’ kavramından biraz bahsetmek istiyorum. Aynı ses sinyalinin bir kopyası kulağımıza orijinali ile farklı zamanlarda ulaştığı zaman bazı frekanslarda üreme bazılarında ise sadeleşme gerçekleşiyor. Yani bazı frekansları olduğundan daha fazla duyarken bazılarını gerçekte olduğundan daha az/eksik duyuyoruz. İşte buna comb filtering deniyor. Bu olay ses ve müzik prodüksiyonunda; kayıt, edit, miks, mastering gibi aşamalar sırasında vermemiz gereken bazı kritik kararların doğruluğunu direkt olarak etkilemektedir.
Akustik düzenleme yapılmamış bir odada hoparlörlerden ya da müzik aletleri gibi diğer kaynaklardan yayılan ses dalgaları adeta bir bilardo topu gibi, yerden, tavandan, yan ve arka duvarlardan, hatta çalışma masamızdan, kısacası odada yer alan tüm sert, pürüzsüz ve yansıtıcı yüzeylerden sekerek muhtelif defalar (farklı zamanlarda) kulağımıza ulaşacaktır. Bu şekilde ortaya çıkan comb filtering yüzünden doğru bir duyum elde edemeyeceğiz. Bazı frekansları eksik duyacağız.
Yerleşim
Oda içerisindeki yerleşiminizden başlayalım. Genellikle dikdörtgen şekilli odalarda çalışıyoruz. Bu durumda odanın uzun kenarlarını yanlarınıza, kısa kenarları önünüze ve arkanıza alacak şekilde bir kurulum yapın. Bu sayede sesin mümkün olduğu kadar uzun mesafe katetmesini sağlayacaksınız. Uzun yol alan ses sinyali gücünü yitirecek ve daha kolay sönümlenecektir. Bu sayede yansımalar daha aza indirgenecek ve comb filtering etkisi aza indirgenecektir.
Monitör hoparlörlerinizi arka duvarlardan en az 30, tercihen 50-100 cm kadar uzak tutun. Hoparlörlerden, öne olduğu kadar arka tarafa da bas frekans çıkışı gerçekleşmektedir. Arka duvara ne kadar uzak durursanız arkadan yansıyan bas frekanslar o kadar az olacaktır. Sadece arka duvarla değil yan duvarla da aranızda belli bir mesafe bırakabilirseniz yansımalardan daha iyi korunup daha flat bir duyum elde edebilirsiniz.
Monitör hoparlörlerinizi başınızla bir eşkenar üçgen oluşturacak şekilde yerleştirmelisiniz. Yüksekliklerini ise tweeter’lar kulağınızın hizasına gelecek şekilde ayarlamalısınız. Masanın üzerine yerleştirilen hoparlörlerle bu şekilde bir ayarlama mümkün olmayacaktır. Bu sebeple stüdyo monitör hoparlörleri için özel olarak tasarlanmış hoparlör ayaklıkları kullanmalısınız. Ayrıca monitörlerden yayılan rezonansı kesmek ve duyumu daha da iyi hale getirmek için izolasyon pad‘lerini tercih edebilirsiniz. Bu tür pad’ler hoparlörleri üzerinde durdukları yüzeyden izole ederek bas ve mid frekansların daha net duyulmasını sağlayacaktır.
Bas Tuzakları
En sorunlu frekanslar olan baslar, köşelerde birikecek ve duyumu çamurlaştıracaktır. Bu sebeple ‘bas tuzakları‘ kullanarak odadaki tüm köşeleri mümkün mertebe kırmak gerekmektedir. Yanlardan gelen yansımaları engellemek için de yan duvarlara emici paneller yerleştirmelisiniz. Aynı durum tavan için de geçerli. Benzeri geniş bant yutucu panelleri tavanda da kullanmalısınız. Zeminde halı bulunması yerden gelen yansılmaları azaltması sebebiyle avantaj sağlayacaktır.
Yansıtıcı/Dağıtıcı Paneller
Daha önce köşelerde, yan duvarlarda ve tavanda kullanmanızı tavsiye ettiğim malzemeler emici özelliğe sahip idi. Bunlar emilim yaparak yansımaları engelliyordu. Hoparlörlerden çıkıp başka hiçbir yüzeye çarpmadan doğrudan gelenler dışında hiçbir yansımanın kulağımıza ulaşmasını istemeyiz. Emici malzeme kullanmanın yanı sıra bir diğer yöntem de yansıtıcı/dağıtıcı paneller kullanmaktır. Dağıtıcı paneller rasgele derinlikleri olan girintili çıkıntılı yüzeylerdir. Dağıtıcılara (diffusor) çarpan ses dalgaları farklı yönlere ve enerjisi azaltılmış olarak dağılacaktır. Bu sayede tekrar kulağımıza ulaşma ihtimalleri de azalmış oluyor.
Bora USLUSOY