Ev Stüdyosu Bileşenleri, Bölüm II: SES KARTI

Geçtiğimiz haftalarda ilk bölümü yayınlanan Ev Stüdyosu Bileşenleri yazımın yeni bölümü ile karşınızdayım. Ev stüdyosu için kullanılacak bilgisayarlar ve özelliklerini irdelediğim ilk yazımı eğer atladıysanız buraya tıklayarak mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Ses kartı stüdyonuzun en önemli parçalarından biri kuşkusuz. Tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak ama aynı zamanda gereksiz ve kullanmayacağınız özelliklerle paranızı çarçur etmeyecek bir alış-veriş yapmak için biraz araştırma yapmak gerekiyor.

Ne İşe Yarar?

  • Preamplidir: Ses teknolojileri alanındaki pek çok diğer terim gibi İngilizce olan ‘preampli’ için önyükseltgeç kelimesinin kullanımı önerilmektedir. Kayıt edeceğiniz enstrumanın ya da mikrofonun sinyal seviyesini kayıt edilecek seviyeye yükseltir. Ses kartının preampli kalitesi önemlidir, zira kalitesiz preamplileri olan bir ses kartı ile temiz ve iyi bir kayıt yapmak mümkün olmayacaktır. Dahili ses kartlarının pek çoğunda preampli mevcut değildir. Bu durumda ayrıca preampli ya da mikser kullanmak gerekecektir.
  • Analog-Dijital Dönüştürücüdür (A/D): Hemen hemen her ses kartının analogtan dijitale dönüştürme fonksiyonu vardır. Esasen bir elektrik akımı olan analog ses sinyalinin bilgisayarın işleyebileceği sayısal değerlere çevirme işlemine analog-dijital dönüşüm deniyor. Dijitale dönüştürülen sinyal, yazılımın içerisinde her türlü işleme tabi tutulabilmektedir. Ses kartının A/D kalitesi kayıtlarınızın kalitesini doğrudan etkileyecektir. İyi A/D dönüştürücülere sahip bir ses kartıyla yapılan kayıtlarda sesler gerçeğe daha yakın, daha transparan olacaktır.
  • Dijital-Analog Dönüştürücüdür (D/A): A/D işleminin tersidir. Dijitale aktarılıp, yazılım içerisinde her türlü manipülasyona uğramış sesin, duyu organımızla algılanabilmesi için tekrar elektrik akımına dönüştürülerek hoparlörlere iletilmesine denir. Aynı A/D gibi, kayıtların kalitesine doğrudan etki eder.
  • Kulaklık Amplisidir: Mikrofonla kayıt yaparken hoparlörleri kapalı tutup duyumu kulaklık ile yapmalıyız. Bu sebeple ses kartının üzerinde en az bir tane kulaklık çıkışı olması neredeyse zaruri bir ihtiyaçtır.

Bazı ses kartlarında bulunan dahili efektler; olmasa da olur ancak; kayıt sırasında herhangi bir gecikmeye sebep olmadan efekt kullanabilmek çoğu zaman kolaylık sağlayacaktır.

Günümüzde, yukarıdaki bileşenlerin tümünü bünyesinde barındıran kompakt cihazlara genel olarak ses kartı diyoruz. Ancak daha profesyonel uygulamalarda yukarıda sayılanların herbiri başlı başına, bağımsız cihazlar olarak kullanılmaktadır.

Apogee‘den thunderbolt ses kartı

Ses Kartı Seçiminde Göz Önünde Bulundurulacak Kriterler

  • Bütçe: Elinizden gelenin en iyisini yapın ve güvenilir bir markanın kabul görmüş bir modelini tercih edin.
  • Kullanılacak bilgisayarla uyumlu olması: Önceki yazıyı okuyun.
  • Kullanılacak yazılımla uyumlu olması: Şuraya bir bakın.
  • Aynı anda kaydedilecek kanal sayısı: Evde vokal, gitar ve benzeri kayıtlar yapacaksanız bir ya da iki girişli bir ses kartı işinizi görecektir. Mesela bir akustik gitar kayıdında iki mikrofon kullanarak stereo kayıt almanızı tavsiye ederim ki bu durumda iki girişe ihtiyacınız olacak. Olaki aynı anda birden fazla kişiyi, hele de davul gibi çok mikrofonla kaydedilmesi gereken çalgıları kaydetmeyi planlıyorsanız daha çok girişi olan kartları tercih etmeniz gerekecek. Çok kanallı ses kartlarında çoğunlukla 8 analog giriş bulunuyor.
  • Çalışmaların seyyar mı yoksa sabit ortamda mı yapılacağı: Hareket halinde olup, zaman zaman sisteminizi başka mekanlara taşımanız gerekecekse diz üstü bir bilgisayarla birlikte harici bir ses kartı tercih etmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.
  • Sürücü desteği: Alacağınız cihazın işletim sisteminize uygun sürücüleri olması ve bilgisayar donanımınızı desteklemesine dikkat ediniz.
  • Direct Monitoring: Kayıt sırasında, gecikmeden kaçınmak için, duyumu yazılım üzerinden yapmak yerine ses kartına giren sinyali doğrudan çıkışa yönlendirebilme özelliğine Direct Monitoring deniyor. Çok faydalı bir özellik…

 

Ses kartlarını genel olarak ikiye ayırabiliriz

  • Dahili Ses Kartları: Bilgisayarın kasası içerisinde yer alan ya da daha sonradan takılabilen ses kartlarıdır. Günümüzde bilgisayar kasalarına takılabilen PCI/PCI-X kartlar mevcuttur. Laptop’lardaki genişleme yuvalarından bağlanan kartlara ise PCMCI denmektedir. Yeni bilgisayarlarda ise PCI-e slotları mevcuttur. Windows tabanlı PC bilgisayarların anakartlarında aynı anda hem PCI hem de yeni nesil PCI-e protokolleri desteklenirken Apple Mac Pro’larda sadece PCI-e slotları mevcuttur. Eski nesil bir PCI ses kartını alıp yeni bir Mac Pro’ya takamazsınız.

    Lynx markalı dahili ses kartı

    Dahili ses kartlarının, az sonra detaylarıyla inceleyeceğimiz harici ses kartlarına göre daha kararlı ve sorunsuz olduğuna dair genel bir kanı olsa da son dönem FireWire hatta USB cihazların güvenilir sürücülerle, dahili kartlar kadar sorunsuz ve stabil bir şekilde çalıştığı görülmektedir.
    Dahili bir ses kartı alacaksanız bilgisayar kasanızda uygun ve boş slotların olduğundan emin olmalısınız. iMac ve Mac Mini gibi bilgisayarların esasen bir kasaları olmadığı gibi dahili ses kartı bağlanması da söz konusu değildir.
    Bilgisayarların halihazırda, üzerinde bulunan, bir diğer tabirle ‘onboard’ ses kartlarından bahsetmenin tam zamanı. Oyun, müzik ve ev sinema sistemleri gibi çoklu ortam uygulamaları için tasarlanmış bu ses kartlarını mecbur kalmadıkça müzik yapımı için kullanmaya çalışmayınız.

  • Harici ses kartları: Günümüzde harici ses kartları USB, FireWire (1394 de denir) ve yeni çıkan Thunderbolt protokolleriyle bilgisayara bağlanabilmektedir. USB’den ve FireWire’dan kat kat hızlı çalışabilen Thunderbolt bağlantı protokolü Apple Mac bilgisayarlarda bir süredir kullanılmakta iken PC makinelere henüz yeni geliyor. Çok yeni olması sebebiyle şu an piyasadaki thunderbolt ses kartlarının sayısı çok az. Diğer ikisini karşılaştırdığımızda FireWire ile bağlanan ses kartlarının USB’lere göre daha iyi çalıştığı söylenebilir. Bu biraz da üretici firmanın sürücü desteğine de bağlı, nitekim taş gibi sağlam, çok kanallı kayıtları hatasız gerçekleştirebilen USB ses kartları da mevcut.

Ses Kartlarının Üzerinde Mevcut Olan/Olması Gereken Giriş/Çıkışlar

  • Mikrofon, enstruman, line girişleri: Bunlar analog girişlerdir. Sırasıyla XLR (kanon), TS (mono jack), TRS (stereo jak) konnektör kullanılır. Günümüzde hem XLR hem de TS konnektörlerin bağlanabildiği kombo girişler yaygınlaşmaktadır.
  • Hoparlörlere bağlamak üzere bir çift esas çıkış ve varsa diğer analog çıkışlar: İkinci bir çift referans monitörüne ya da kulaklık miksi için veya canlı performanslarda altyapı ile metronom kanalını ayırmak için ikiden fazla analog çıkışa ihtiyacınız olabilir.
  • Dijital giriş/çıkışlar: Sinyal hattınızda mümkünse gereksiz A/D, D/A dönüşümden kaçınmalısınız. Elinizde dijital çıkışları olan bir preampli ya da prosesörünüz varsa bunu analog yerine dijital çıkışlarından çıkıp ses kartınızın dijital girişlerine bağlayabilirsiniz. Ya da A/D dönüşütürücü kalitesi ses kartındakinden daha iyi bir cihaza sahipseniz ses kartınızın A/D katını bypass etmek için dijital girişleri kullanbilirsiniz. En çok kullanılan dijital giriş/çıkış protokolleri S/PDIF, ADAT, AES/EBU’dur.
  • Kondensatörlü mikrofonlar için 48 volt fantom gücü: Vokal ve bazı enstruman kayıtlarında kullanacağınız kondenser mikrofonları çalıştırmak için gereken 48 volt güç genellikle ses kartlarında mevcut olup bir anahtarla açık kapalı konuma getirilebilir, zira dinamik mikrofonlar için buna gerek yoktur.
  • MIDI giriş/çıkış: Son dönemde MIDI keyboardlar, kontrol yüzeyleri ve diğer MIDI cihazlar USB ile bağlanıyor olsa da MIDI giriş/çıkışı benim çoğu zaman aradığım bir özellik. Yoksa da çok sorun değil, gerektiğinde MIDI’den USB’ye çevirici kabloları çok ucuza tedarik etmek mümkün.
  • Kulaklık çıkış(lar)ı: Ne İşe Yarar? Bölümündeki ilgili alt başlığı inceleyiniz.

Kolay gelsin.

Bora USLUSOY

Bu yazı Donanım, En Yeniler, Müzik Prodüksiyonu, Ses Kartı kategorisine tarihinde tarafından gönderildi.

Bora Uslusoy hakkında

Bora Uslusoy; Musicians’ Institute London, Guitar Institute of Technology (GIT) mezunudur. Berklee College of Music’in çevrim içi uzantısı olan berklee.edu’da Studio Production Specialist programını tamamlamıştır. Steinberg sertifikalı Cubase ve Avid sertifikalı Pro Tools eğitmenidir. Solo Gitar Metodu, Solo Gitar Metodu II: İleri Teknikler, Yeni Başlayanlar için Gitar Metodu, Diziler ve Arpejler, Bas Gitar Metodu adlı kitapların yazarıdır. Yayınladığı kitaplar bugüne kadar toplam 19 baskı yapmış ve yaklaşık 35.000 adet satılmıştır. Bazı kaynaklara göre şimdiye kadar 3.000 civarında müzik öğrencisiyle çalıştığı ve 20.000 saat ders verdiği tahmin edilmekte olan Bora Uslusoy halen bU MÜZİK ATÖLYESİ‘inde özel gitar derslerinin yanı sıra, armoni-teori, müzik prodüksiyonu (Cubase, Pro Tools, kayıt, edit, mix) eğitimi de vermektedir. Çeşitli müzisyen ve grupların albümlerinde prodüktörlük, pek çok stüdyo kayıdında kayıt ve miks mühendisi olarak çalışmıştır. 2004 yılında ‘Umutsuz Aşk’ adlı solo albümü çıkarmıştır.