Bizlere en sık sorulan sorulardan biri de gitarda (veya basta) efekt pedallarının sıralamasının nasıl olması gerektiği. İzninizle bu haftaki yazımı bu konuya ayırmak istiyorum.
Bir takım istisnaları olmakla beraber aşağıdaki gibi bir pedal sıralaması ideal olacaktır…
En öne tuner pedalı, ardından wah-wah veya benzeri filtreler, sonra compressor/limiter, ondan sonra overdrive/distortion, EQ, daha sonra
chorus/flanger/phaser/tremolo ve benzeri modülasyon efektleri, ardından zaman bazlı efekler yani delay, reverb ve son olarak da noise gate gelmeli… Volume pedalı ise sinyal zincirinin en sonlarında, noise gate’ten hemen önce ya da delay, reverb’ten hemen önce gelebilir.
Akort cihazının sağlıklı çalışabilmesi giren sinyalin efektsiz olmasında fayda var. Bu yüzden Tuner’ı en başa koyma gerekçemiz yeterince açıktır sanıyorum.
Pedal-wah, auto-wah ya da envelope filter gibi EQ filterelerinden iyi verim alabilmek için sinyal zincirinin en başına yerleştirmek iyi bir fikir. Yine de wah’ı overdrive/distortion pedallarının ardına yerleştirmeyi mutlaka denemelisiniz.
Compressor ve limiter gibi dinamik alan düzenleyicileri, gitar sinyalinin seviyesine en son şeklini verecektir. Bu yüzden diğer pedalları compressor/limiter’dan çıkan sinyalle beslemelisiniz. Compressor gibi bir pedalı mesela delay gibi tekrarlayıcı bir pedalın ardına koyarsanız giderek azalması gereken tekrarların azalmayarak bilakis artacağını, delay efektinin tabiri caizse sapıttığına şahit olabilirsiniz!
Tondaki kazanç (gain) miktarını belirleyen ve tona esas şeklini veren overdrive ve türevi olan distortion gibi pedalları compressor’ün hemen ardına yerleştirmelisiniz. Ondan sonra koyacağınız bir EQ pedalıyla tonun frekans dengesini değiştirebilir, bu sayede tonun özüne ince bir ayar çekebilirsiniz. EQ’yu overdrive/distortion’dan önce de kullanmayı deneyebilirsiniz, dinleyerek karar verin.
Sırada modülasyon efektleri var: chorus, flanger, phaser, tremolo, ring modulator, vibrato gibi. Bunlar sinyalin bir kopyasını modüle etmek suretiyle tonu farklılaştırıyorlar. Modülasyon efektlerini mümkünse stereo olarak kullanmaya çalışın. Tam olarak bir modülasyon efekti olmasa da phitch shifter, harmonizer gibi efektleri de, burada kullanabilirsiniz.
Daha sonrasında sese derinlik hissiyatı veren, fiziksel mekanların akustik özelliklerini taklit eden reverb pedalları ve sesi tekrar eden, eskilerin eko olarak da tabir ettiği delay efekti yer alır.
En sona gürültüyü kesmesi için noise gate koyabilirsiz. Noise gate, sinyal seviyesi belli bir düzeyin altına indiğinde sesi otomatik olarak kesen bir pedaldır. Zira belirlenmiş olan eşik seviyesinin altındaki sinyal gerçek bir performans değil olsa olsa dip gürültüsü olacaktır. Ancak noise gate’i ayarlarken dikkatli olmalısınız. Eğer threshold (eşik) seviyesini yüksek tutarsanız, gitarın sustain’inden yersiniz, bilerek uzatmak istediğiniz notalar aniden ve suni bir şekilde kesilir, sönümlenir. Noise gate, tüm pedallardan kaynaklanan dip gürültüsünü yekün olarak kesmek için pedal zincirinde en son halka olarak kullanılır, genellikle. Aslen compressor, overdrive, distortion gibi pedalların en önemli dip gürültüsü kaynağı olduğu, genel olarak modülasyon ve zaman bazlı efektlerin dip gürültüsüne sebep olmadığı bilindiğinden noise gate overdrive/distortion türevi pedallarının hemen arkasına yani modülasyon pedallarının hemen önüne de yerleştirilebilir.
Yeri gelmişken send/return kullanımından da bahsetmekte yarar var. Kimi müzisyenler tüm pedalların tamamını gitarla ampli arasına yerleştirmekte iken
benim gibi bazıları, wah-wah, compressor, overdrive, EQ pedallarını gitar ve ampli arasına modülasyon ve zaman bazlı efektleri her amplide mevcut bulunmayan send/return’den kullanıyorlar. Bu senaryoda amplinin üzerindeki send’den çıkıp ilk sıradaki modülasyon pedalına girecek, en sondaki pedaldan çıkıp amplideki return girişine bağlayacaksınız. Kimi amplilerinde stereo return mevcut ise çok daha iyi olur, zira daha önce bu tür efektlerin stereo kullanıldığında çok daha başarılı sonuçlar alındığını belirtmiştim.
Sevgili arkadaşlar, bu yazıda belirtilenlerin kesin ve katı kurallar olmadığını bilmeli farklı kombinasyonlar denemekten kaçınmamalısınız. Sonuçları dinleyin ve kulağınızla karar verin. Kolay gelsin.
Bora USLUSOY